29 Aralık 2014 Pazartesi

Doğum Günü Sözleri Nasıl Olmalı

Yıllardır acemide olsa bir webmaster olarak site açar kapatırım. Fakat son dönemlerde Google arama kriterlerinde artık belirli sektörlerde yoğunlaşmış siteler olduğunu görünce ya bende açayım bir site dedim. 
Aklıma doğum günü sözleri sitesi açmak geldi. Ama ne yazık ki en çok istediğim jenerik domainin alınmış olduğunu görünce şaşırdım kaldım. 
Ya bir insan bu kadar mı talihsiz olur bu kadar mı şanssız olur dedim. 
Çünkü Doğum Günü Sözleri konusunda ki en hoş domainlerden olan www.dogumgunusozlerivemesajlari.com sitesi bir başkası tarafından alışmıştı. O kadar üzüldüm ki tahmin edemezsiniz. Sizlerden ricam bana bu konuda bir domain önerisinde bulunabilirmisiniz. 

19 Aralık 2014 Cuma

İsim Sitesinde Yeni Bir Başlangıç Yeni Bir Site Sizinle

Web masterlar dönem dönem çeşitli alanlarda yoğunlaşırlar. Ve o dönemlerde yüklendikleri alanlarda bir çok site açılır, bunlardan uzun soluklu olanlar yoluna devam ederken bir çoğu bir yılı tamamlarlar ve silinip giderler.
Bir dönem forumlarda meydana gelen aşırı biçimde site açılmasını arkadaşlık siteleri izledi sonrasında ise onları genel amaçlı bloglar, yemek tarifi siteleri, twitter benzeri siteler izledi.
Sonraki dönemde ise akrostiş şiir siteleri, teknoloji siteleri ve son iki yılın favorisi ise isim siteleri olmaktadır. 

Sizlere bu yazımızda İsim Anlamları, Analizleri ve Akrostişleri ile ilgili olarak 2014 yılı ikinci çeyreğinde faaliyete geçmiş olan ve görünüş itibarıyla bu sektörde kalıcı adımlarla ilerleme ihtimali olan bir site hakkında bilgi vermek istiyoruz.
Aşırı bilgi kirliliği olmadan gerekli bilgileri bulacağınız bu sitede isimlerin gelmiş olduğu kökenler, manaları ve akrostiş şiirlerini bulacaksınız. Ziyaret etmenizi tavsiye edeceğim bir web sayfası olan bu siteye aşağıdaki bağlantıya tıklayarak ulaşabilirsiniz. 

28 Temmuz 2012 Cumartesi

bilgiyuvasi.com Hakkında Bilgi
Sayfa adı : bilgiyuvasi.com

İçerik-Başlık : Borsa Bilgileri | Hisse Senedi Yorumları Sitesi

Site Kuruluş Tarihi : Ocak 2011

Tanıtım, Açıklama : Bilgi Yuvasına Hoşgeldiniz. bilgiyuvasi.com adı altında faaliyetlerini sürdürmekte olan internet sitemiz içeriğinde, birbirinden değerli borsa bilgileri, Borsa yorumları ve hisse senetlerine dair yorumları bulabileceksiniz. Sitede ayrıca 2012 Pomem kayıtları ve 2012-2013 Açıköğretim kayıt tarihleri de ziyaretçilere sunulmuştur.

Genel olarak Ekonomi, Borsa ve hisse senetleri bilgilerini içeren sitede, paranızı katlayabilmeniz için çok özel yatırım stratejilerini bulabileceksiniz. 

Hisse senetlerine yatırım yapmadan evvel çok çeşitli araştırmalar yapmak gerekmektedir. Yeterli inceleme ve araştırma yapmadan herhangi bir hisse senedine yatırım yapmanız durumunda, sonuç hüsran ile noktalanabilir. Bu bağlamda, Bilgiyuvasi.com, sizlere borsa ve hisse senetleri ile ilgili önemli temel bilgileri sağlamaktadır.

Site üzerinde Ayrılık mektupları, Kişisel gelişim yazıları, birbirinden çekici sevgi sözleri ve şiirler de kendine yer bulmuştur. 

31 Mayıs 2011 Salı

Rasyonalizm (Akılcılık)Nedir?

Felsefi alandaki konu paylaşımlarımıza Rasyonalizm kelimesinin anlamını ve tanımını sizlere sunarak devam ediyoruz.
rasyonalizm Nedir?Rasyonalizm Hakkında Bilgi:
aklı bilgini temel kaynağı ve sınanabilirlik ölçüsü olarak kabul eden akım. bilginin duyu verilerine dayalı deneylerden kaynaklandığını ileri süren (ampirizm) deneycilik karşıtıdır. dünyanın akılsal bir düzen içerisinde bir bütün olduğu, parçaların mantıksal zorunlulukla birbirine bağlı olduğunu, dolayısıyla da yapısının doğrudan kavranabilir olduğu görüşüne dayanır. başlıca esir kaynağı matematiktir.

rasyonalizm, akla dayanır ve akıl dışı olan her şeye karşı koyar. rasyonalizm bütün insanlarda doğuştan değişmez bir akıl bulunduğunu bu aklın da özsel, tümel, deney dışı gerçeklik taşıdığını ileri sürer.
rasyonalizm en açık biçimiyle bilgi felsefesinde dile getirilir. buna göre bazı bilgilerin kaynağı apriori ya da deney öncesi ussal sezgileridir. bilgi bu sezgilerin anlık tarafından kavranmasıyla ortaya çıkar. insan düşünme yetisiyle kavradıkları duyu verilerini aşan nesneler ya da tümeller ve bunların bağlantılarıdır. her tümel bir soyutlamadır ve duyulara değilse de düşünceye açıktır. mantık ve matematiğin tümü ile başka pek çok alanın bazı bölümleri bu tür bilginin kapsamına girer. rasyonalizme göre zihnin ulaşabileceği en önemli ve kesin bilgi türü olan apriori bilgi hem zorunlu (başka bir yoldan elde edilmesi imkansız) hem de evrenseldir. rasyonalizm etik ve din alanlarında da insanın düşünme yetisine öncelik verir. buna göre iyiyle kötünün ayırt edilmesinde sonul yargı duygu, gelenek ya da insan bilgisinin kaynağı vahiy değil, insanın doğal yetileridir.

Etiketler: Rasyonalizm Nedir | Rasyonalizm Hakkında Bilgi ? Rasyonalizm Ne Demek, Rasyonalizm Tanımı,Rasyonalizm vikipedi,Akılcılık Ne demektir,Akılcılık nedir,Akılcılık tanımı,
Bilgi Yuvasıhttp://www.bilgiyuvasi.com/rasyonalizm-akilciliknedir

Fıkra,Makale, Deneme , Köşe Yazısı Örnekleri ve Sohbet Yazı Türleri

Fıkra köşe yazısı örnekleri,  düşünce yazıları örnekleri, sohbet yazısı örnekleri,   sohbet yazı türüne örnek, düşünce yazısı örnekleri,  hakkında sizler için hazırladığımız paylaşımımızı sunuyoruz.
FIKRA (KÖŞE YAZISI)
Bir yazarın herhangi bir konu veya günlük olaylar hakkındaki görüşlerini, düşüncelerini ayrıntılara inmeden anlattığı gazete ve dergilerde yayımlanan kısa fikir yazılarına Fıkra denir. Bu tür yazıların diğer adı da “Köşe Yazısı”dır. Fıkralar, gazete ve dergilerin belli sütun veya köşelerinde yayımlanır.
Yazılı kompozisyon türü olarak fıkra düşünsel ağırlıklı, günlük, kısa yazılardır. Siyasi ve toplumsal olaylar ele alınırken belgelere, kanıtlara, aşırı ayrıntılara yer verilmez. Fıkra yazarı geniş kitlelere seslendiği için dili kolay anlaşılır olmalıdır. Her konuda fıkra yazılabilir.
FIKRA’NIN ÖZELLİKLERİ
1. Günlük olaylar veya düşüncelerle ilgili konular işlenir.
2. Konular tarafsız bir şekilde ele alınmalıdır.
3. Düşünceyi ön plânda olmalıdır.
4. Konular çok değişik açılardan ele almadan, ayrıntılara inmeden işlenir.
5. Yazılanlara okuyucuyu inandırma zorunluluğu yoktur.
6. Yazılanlar okuyucunun ilgisini çekmelidir.
7. Nükteli fıkralardan, kıssalardan, vecize ve atasözlerinden faydalanılmalıdır.
8. Açık, sade ve akıcı bir dil kullanılmalıdır.
FIKRA’NIN YAZILMA AMACI
Fıkraların amacı, siyasî, kültürel, ekonomik, toplumsal vb. konuları çok defa eleştirel bir bakış açısıyla anlatarak kamuoyunu yönlendirmektir. Fıkralarda kesin olmaktan ziyade güzel, hoş sonuçlara varmaya; canlı, ilgi çekici olmaya özen gösterilmelidir. Yazar kendi duygu ve düşüncelerini en başarılı şekilde yansıtarak okuyucu ile arasında sıkı bir bağ kurar.
Not: Bu tür fıkraları, kısa hikâye niteliğindeki, nükteli, mizah öğesi taşıyan fıkralarla karıştırmayınız. Bu tür fıkralarda dinleyeni güldürmek, eğlendirmek ön plandadır. Oysa köşe yazılarında okuyucuyu düşündürmek, güncel bir sorunu dile getirmek esastır.
FIKRA İLE MAKALENİN FARKI
1. Makalelerde yazılanları ispatlama kaygısı vardır; ancak fıkralarda yazılanları ispatlama kaygısı yoktur.
2. Makalelerde ciddi, yapmacıksız, bilimsel bir anlatım vardır. Fıkralarda açık, sade ve anlaşılır bir dil kullanılır.
3. Fıkralar günübirlik yazı türüdür. Makalede ise böyle bir durum yoktur.
Edebiyatımızda Fıkra yazan ilk kişi Ahmet Rasim’dir. Bunun dışında Falih Rıfkı Atay, Peyami Safa, Burhan Felek ve Çetin Altan en tanınmış fırka yazarlarıdır.
Halil İbrahim ARSLANHAN

Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni
Etiketler: Fıkra Türünün Özellikleri Nedir | Fıkra Türünün Özellikleri Nedir ? Fıkra Türünün Özellikleri Ne Demek, Fıkra TürününÖzellikleri Tanımı, Fıkra Türünün Özellikleri Örnekleri, Fıkra Türünün Özellikleri Türleri,
a
Makalenin öne çıkan özellikleri?
  • Düşünsel plânla yazılır.
  • Yazar anlattıklarının doğruluğuna güvenmeli, anlattıklarını bir mantık çerçevesine oturtabilmelidir. Her anlattığı, önceki anlattıklarıyla çelişmemelidir.
  • İşlenen konu kendinden önceki söylenmişlerden, yazılmışlardan ayrı olmalıdır.
  • Okuyucuya konunun önemini kavratabilmek için örnekleme, karşılaştırma, tanık gösterme gibi nesnel verilerden yararlanmalıdır.
Türk Edebiyatındaki öncüleri :

  • Namık Kemal,

  • Ziya Paşa,

  • Şemseddin Sami,

  • Muallim Naci,

  • Beşir Fuat,

  • Hüseyin Cahit,

  • Fuat Köprülü

  • Makele Yazı Örneği

    BİR DİLENCİNİN AĞZINDAN – BAYRAM İÇİN ÖZEL
    Sanırım aşağıdaki mısralar bir dilencinin ağzından çıkabilecek en şiirsel sözler olsa gerek. Elbette Goethe Faust ta bu güzel mısraları bir dilencinin ağzından bizlere yazmış. Bakınız ne diyor;
    İyi kalpli baylar ve güzel bayanlar
    Size dilerim kutlu bayramlar
    Lütfen yüzüme iyi bakın
    Ve beni dardan kurtarın
    Boşa gitmesin bu şarkılar
    Sadaka veren olsun bahtiyar
    Bayram yaparken herkes
    Sevinsin birazda şu kimsesiz
    Ne olur sevincinden bayramın
    Bana da bir pay ayırın
    Goethe
    Heralde çoğumuz dilenciye para vermişiz yada çalışsın kardeşim demiş yahut acaba gerçek dilenci mi diye düşünmüşüzdür. Ancak aşağıdaki mısralar bir dilencinin ağzından bize aktarılmış gibi görünsede asıl mesele toplumda yardıma muhtaç kimselere nasıl yardım edeceğimiz ve paylaşacağımız fikrinin vurgulanmasıdır. 1700 lü yıların büyük Alman şairi ve oyun yazarı olan Goethe sanırım teknolojiden uzak o günlerde bu günlerde bir çok kimsenin görmediği şeyleri görmüştür. Zaten büyük sanatçı olmanın bir kriteri de bu olsa gerek. Bir şeyleri farklı görebilmek. Tabi onların okuduklarını ve düşündüklerini bilmeninde ötesinde, bir bilgelik olmalı ruhlarının derinliklerinde. Onların sanki içlerinde gönüllerinde fazladan gözler yahut kulaklar var. Farklı duyar ve duyarlılıklar gösterirler. Eğer bir şair bir eserini 60 yılda yazıyor ise bu eser defalarca okunmaya değer bir eser olsa gerek. Sanırım batı edebiyatında farklı bir tarzı ve gönül gözü olan nadir şairlerden biri Goethe. Bu güne gelirsek yani 2007 ye. Bizler topumsal yardımlaşma kavramında nasıl bakıyoruz? Örneğin lüks arabamızda sahilden usul usul giderken arabamız ışıkta durduğunda yandaki çöp kutusundan ekmek bulmaya çalışan bir dilenci ne kadar ilgimizi çekiyor. Yada Dünya nın x yerinde haksız yere ölen veya öldürülen insanları haber bültenlerinde gördüğümüzde nasıl devekuşları gibi kafamızı toprağa gömerek hiç bir şey yokmuş gibi sohbetimize devam ediyoruz. Elbette herkes zengin olsun. Ama bu Dünya daki herşey bazı kimselerin emrine verilmiş değildir. Evet bazıları ise buna güçlü olan kazanır diyor. Bu sanırım hayvanlar alminde böyle. İnsanlar ise durup düşünüp analiz yapabiliyor. Ve hayır diyor. Güçlü olan değil iyi olan hakeden kazansın ve yaşasın. Eğer güçlü olan kazanacaksa bu oyunda ben yokum topumu alıp giderim demek de doğru değil. Şöyle bir etrafımıza bakalım. Gururla ekmek ve yaşam mücadelesi veren ama ihtiyaçlarını karşılamayan insanlara hep beraber yardım edelim. O zaman belkide sokaklarda Goethe nin dizelerideki gibi bizimle dalga geçen bohem dilencilerle karşılaşırız. Onlarla şiir konuşur sohbet ederiz. İyiki varmışsın Goethe gönlüne ve kalemine rahmet

    Deneme Nedir?

    Deneme, konu sınırlaması olmayan ancak makale gibi bilgi verme amacında olmayan yazılardır. Bu tür yazılarda yazar istediği görüşü kurallara bağlı olmadan özgün bir dille anlatabilir. Bilgi verme amacında olmaması nedeniyle kesin sonuca varılmaz. Yazar kendi görüşünü benimsetmeye çalışmaz.
    Deneme Yazı Örneği
    BİLGİ VE DÜŞÜNCE/ Montaigne
    Öğrenimden kazancımız daha iyi ve daha akıllı olmaktır. Epiharmus
    (Pythagoras okulundan bir filozof.) der ki insan düşünce ile görür ve
    duyar; her şeyden yararlanan her şeyi düzene sokan başa geçip
    yöneten düşüncedir; geri kalan her şey kör sağır ve cansızdır. Şu
    kesin ki çocuğa kendiliğinden bir şey yapmak özgürlüğünü
    vermemekle onu korkak bir köle durumuna sokuyoruz. Retorika ve
    gramer üstüne Cicero’nun şu veya bu cümlesi üstüne öğrencisinin ne
    düşündüğünü kim sormuştur? Bunları Tanrı sözü gibi belleğimize
    basmakalıp yapıştırırlar; harfler ve sözcükler anlatılan şeyin kendisi
    haline gelir. Ezber bilmek bilmek değildir; belleğimize emanet edilen
    her şeyi saklamaktır. İnsan kendiliğinden bildiği her şeyi ustasına
    bakmadan kitaptaki yerini aramadan istediği gibi kullanır. Tümüyle
    kitaptan bir bilgi ne sıkıcı bilgidir! Böyle bir bilgi bir süs olarak
    kullanılsın: Ama temel olarak değil. Nitekim Platon gerçek felsefenin
    sağlam irade inanç ve dürüstlük amaçları başka olan öteki
    bilimlerinse yalnızca süs olduğunu söyler. (Kitap 1 bölüm 26)

    Köşe Yazısı Nedir?

    Güncel konuları ele alarak , herhangi bir kanıt olmadan önemli bir yerine dikkati çekip çözüm önerileri sunan yazılardır. Günlük gazete, dergi sütunlarında yayınlanır,ömrü kısa olan yazı türleridir. Günü birlik olduğundan kalıcılığı yoktur. Makaleden ayıran en önemli özelliği ise kanıt amacı olmamasıdır.

    Köşe Yazısı Örneği

    Sohbet Nedir?
    Sohbet, herhangi bir konuda yazarın karşısında biri varmış gibi yazılan sıradan ve rahat bir dille yazılan yazılardır.Yazı, yazarın verdiği fikrin etrafında şekillenir. Dildeki sadelik, kanıt amacı taşımaması ile denemeyi andırır. Bazende röportaj yazıları ile karıştırılır. Ama aralarındaki fark sohbetler tek kişi yazar, röportajlarda ise diğer bir kişiye ihtiyaç vardır.
    Özellikleri:
    Sohbet yazılan düşünce yazılarıdır. Sohbetlerde de bir düşünce açıklanır, bilgi verilir. Sohbet yazarı ele aldığı konuda fazla derinleşmez, ileri sürdüğü görüşlerini kanıtlama yoluna gitmez, ancak sezdirmeye çalışır, Bu yönüy1e makaleden ayrılır. Sohbet yazarı kişisel görüşlerini özgürce ifâde edebilme özelliğini taşır. Başkalarının o konuda ne düşündükleri önemli değildir. Herkesin sevdiği bir şeyden berbat bir şey olarak söz edebilir.
    Sohbet Yazı Örneği
    Sözden Söze / Nurullah Ataç
    Mektuptan açılmış talihim, bir tane daha geldi. Öteki gibi değil bu. Bir kere yazan gizlemiyor kendini, kim olduğunu söylüyor: İsmet Zeki Eyüboğlu adında bir genç. İstanbul Bilim Yurdunda yani Üniversitesinde okuyormuş. Sonra da benimle eğlenmiyor, alaya almıyor beni, över gibi gözüküp alttan alta iğnelemeğe kalkmıyor. Çıkışıyor bana, çıkışıyor ya, haklı olarak çıkışıyor. Eski yazılarımı, şu Öz Türkçe yazılarımı beğenirmiş, yenilerine sinirleniyor, şöyle diyor:
    “Geçen günkü Nokta dergisinde Ulus’tan aktarılmış bir yazınızı okudum. Ne çok üzüldüm bilseniz! Yoksa sizi de mi elden kaçırdık? Nerde o eski güzelim Öz Türkçe sözler, nerde o yazınızdaki edebiyat, ahlâk, hak, sanat, merak, şiir gibi tatsız tutsuz Osmanlıca sözler. Niçin şunun bunun sözüne bakıp da düşüncelerimizi değiştiriyorsunuz? O yeni sözleri beğenmeyenler var diye mi yazmak istemiyorsunuz? Günün birinde bir kişi çıkıp size: “Beğenmedim bu sesinizi” dese ona bakıp da sesinizi değiştirecek misiniz? Ne derse desin el gün. Biz yolumuza bakalım.
    Daha böyle çok şeyler söylüyor. O mektubu okurken tatlı bir duygu sardı içimi, “mektup” değil de “beti” dediğim günleri andım. Doğru söylüyor, iyi söylüyor o genç. Utandım kendi kendimden inandığım yoldan dönmenin yeri mi vardı? Bu çıkışmalarına karşılık ne diyeyim de bağışlatayım suçu mu? Var benim de bir özrüm, gelgelelim gençler anlamaz, anlamamaları daha da iyidir. Gene söyleyelim ben.
    A çocuğum, ben yaşlandım, kocadım da onun için saptım yolumdan. Bilin ki sevinerek olmadı bu. Gene durup durup o yola özlemle bakıyorum. Bir sevgilinin bir daha evine varamayacağınız bir sevgilinin yoluna nasıl bakılırsa öyle bakıyorum. Biliyorum ki doğru oradadır; güzel oradadır, ancak ben yoruldum, dizlerim kesildi. Bir de o işi başaramayacağımı anladım. Yalnızdım, pek yalnız kaldım. Beni tutanlar, benim o yolda gitmemi dileyenler vardı, uzaktan seslenmekle yetiniyorlardı. Beni özendirmek istemelerine ne denli sevinirsem sevineyim, yanımda kimseyi görememek üzüyordu beni.
    Doğrusu, büsbütün de bırakmadım o yolu. Böyle Arapça, Farsça tilcikleri kullandığım yazılarımda gene o sevdiğim, kimini de kendim uydurduğum tilciklere yer veriyorum. Biliyorum, yetmez bu, en doğrusu gene eskisi gibi özTürkçe yazmaktır. Onu yakında, bir dergide gene deneyeceğim.
    Çok sevindim o mektuba. Birkaç yıl benim yürüdüğüm bir yolu bırakmak, istemeyenler olmasına çok sevindim. Gençler unutsun benim emeklerimi, onları hiçe saysınlar, Arapça, Farsça tilciklerden kaçınmadığım bir suda sevgiliden geliverecek bir esenleme gibi yüreğimi aydınlatır, güneşler doğurur gönlümde.
    İtalyan yazarı Luigi Pirandello’nun bir iki oyununu görmüşsünüzdür, hikâyelerini okudunuz mu? Bay Feridun Timur onlardan otuz altısını dilimize çevirmiş, Millî Eğitim Bakanlığı da bastırmış. Hepsini okumadımsa da okuduklarım çok hoşuma gitti, diyebilirim ki o yazarın oyunlarından daha çok beğendim hikayelerini. Oyunlarında yüksekten atmayı andırır bir hal vardır. Hikâyeleri öyle değil, Pirandello onlarda kişilerini daha iyi gösteriyor, canlandırıyor. Oyunlarında hep bir görüşü savunmak, okuyanları, yahut seyircilerini düşündürmek ister. Hem de çözümlenemeyeceğini söylediği meseleler üzerinde düşündürmek ister. Bir gerginlik vardır oyunlarında, hikâyeleri ise öyle değil, onlardaki kişiler daha canlı, okuyana daha yakın. Herhalde bana öyle geldi.
    Bay Feridun Timur da iyi çevirmiş dilimize. Belli ki İtalyanca cümleye bağlı kalmak istememiş, her yerde değilse bile çok yerde: “Bizim dilimizde nasıl söylemeli?” diye düşünmüş. Örneğin bir yerde: “Don Lollo hiddetten küplere biniyordu.” diyor. “Küplere binmek” deyimi sanmam ki İtalyancada olsun. Daha böyle çok buluşlar var Bay Feridun Timur’un çevirisinde.
    Ama belli ki daha genç bir yazar, o cesareti daima gösteremiyor, bazan acemiliklere düşüyor. İşte bir örnek: “Don Lollo bu sözlere olmaz diyordu. Nafile; olan olmuştu; fakat nihayet kabul etti ve ertesi sabah şafakla beraber, âlet ve edevat torbası s ırtında olduğu halde, Zi Dima Locası Primosole’ye geldi. Nihayet kabul etti.” den önce bir “fakat” koymanın ne yeri var? Hele: “avandanlığı s ırtında” demek dururken “âlet ve edevat torbası s ırtında olduğu halde” demenin cümleye bir ağırlık verdiğini nasıl anlamıyor? Daha böyle kusurlar var Bay Feridun Timur’un çevirisinde, “haykırmak” sözünü çok kullanıyor, hem de “bağırmak” yerine kullanıyor. Gene o hikâyenin bir yerinde: “Küpten olmamak için ihtiyarı orada mevkuf mu tutacaktı?” diyor. Burada “mevkuf” sözü hiç yakışıyor mu? “kendisi küpten olmasın diye ihtiyarı hürriyetinden mi edecekti” diyemez miydi?
    Bir de şunu söyleyelim. “Ciddi Bir Şey Değil” adlı hikâyede şöyle bir cümle var: “Her defasında bir daha aynı hataya düşmeyeceğine dair yemin üstüne yemin ediyor, ahdü peyman ediyor, yeniden âşık olmamak için kahraman bir deva araştıracağını söylüyordu.” Bay Feridun Timur böyle konuşmaz elbette “düşmeyeceğine yemin etti .”der. Düşmeyeceğine dair yemin etti.” demez. Belki İtalyanlar öyle der, biz demeyiz. “Kahraman deva” da ne oluyor? belli, Fransızların “remède hèroique” dedikleri, İtalyancada tıpkısı olabilir, Türkçede öyle denmez, başka bir şey arasın.
    Luigi Pirandello’dan “Seçme Hikâyeler” de böyle ufak tefek kusurlar var, gene de o kitap tatlı tatlı okunuyor, Bay Feridun Timur’u iyi çevirmenlerimizden, yani mütercimlerimizden sayabiliriz. Hele bir şeye çok sevindim: ikinci ciltte dil birinci cilttekinden çok daha iyi. Demek ki Bay Feridun Timur’un çevirileri günden güne iyileşecek. Ben adını yeni duyduğuma göre kendisinin bir genç olduğunu sanıyorum, bundan sonraki çevirileri elbette daha kusursuz olur. Siz de okuyun o hikâyeleri, eğlenirsiniz, hele ikinci cildin başındaki Donna Mimma’dan başlarsanız, bütün kitabı okumak hevesi uyanır içinizde.
    (Nurullah ATAÇ. Söyleşiler, TDK, 231, Ankara 1964 )
    Kaynak: http://www.bilgiyuvasi.com/fikramakale-deneme-kose-yazisi-ornekleri-ve-sohbet-yazi-turleri

    17 Mayıs 2011 Salı

    ZOREN Hisse Yorumları – Zorlu Enerji Hisse Senedi Yorumları


    ZOREN Hisse Yorumları – Zorlu Enerji Hisse Senedi Yorumları-Zoren Hisse Net-Zorlu Enerji Hisse Net-Zorlu Enerji Borsa yorumları
    HİSSE SENEDİ ADI : ZOREN
    İMKB HİSSE SENEDİ KÜNYESİ
    Şirket Adı: Zorlu Enerji Elektrik Üretim A.Ş.
    Faaliyet Alanı : Elektrik ve buhar üretimi
    Sektör : Elektrik, Gaz ve Su
    Pazar: Ulusal
    Kuruluş Tarihi : 16.06.1993
    Halka Aç. Tarihi : 17.05.2000
    İlk İşlem Tarihi : 25.05.2000
    ZORLU ENERJİ hissesi ile ilgili bütün analiz, yorum ve şirket haberleri bu başlık altında toplanmıştır.
    ———————————————————————————————
    YASAL UYARI:Burada yer alan yatirim bilgi,yorum ve tavsiyeler “Yatırım Danismanlıgı” kapsamında değildir.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler,yorum ve tavsiyede bulunanlarin kişisel göruşlerine dayanmaktadir.Bu göruşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuclar doğurmayabilir.
    Kaynak:http://www.bilgiyuvasi.com/zoren-hisse-yorumlari-zorlu-enerji-hisse-senedi-yorumlari

    2 Şubat 2011 Çarşamba

    İlk Gece Pozisyonları

    Evliliklerin Düğünden Sonra Belkide En Heyacanlı zamanı İlk gecedir. İlk Gece Erkek olsun Kadın olsun aşırı bir heyecan olur. Her nekadar kimileri ben rahatım desede o sözün koca bir yalan olduğunu kendisi iyi bilir. Çünkü kadında ilk gece Çok acırmı korkusu Erkekte ise acaba başarısız olurmuyum korkusu egemendir. Çok uzman olmasada hiç acemi olmayan ben size şunu söylüyorum O gece rahat olun ve birleşmeden önce uzun uzun koklaşın.Neyse çok konuşmada konuya geç diyenler için buyrun konu.
    İLK GECE POZİSYONLARI
    OTURURKEN
    Bu pozisyon, sadece yavaş seks için uygundur. Şekil olarak erkek ya iskemlede oturur ya da yerde bağdaş kurarak oturur. Kadın da erkeğin üstüne oturur. Bu pozisyon eşlerin birbirlerini okşaması, birbirlerine sarılması ve yakın ten temas halinde omları için en ideal şekildir.
    ERKEK ÜSTE
    Bu pozisyon şekli klasik bir pozisyon olmakla beraber seks sırasında en çok tercih edilen pozisyon türüdür. Şekil olarak erkeğin üste kadının da altta olduğu pozisyon biçimidir. Bu pozisyon şekli çok eski olduğundan biraz eleştirilmektedir Ancak bu yöntem o kadar da kötü değildir. Kuvvet almak, sevgilinizle yakın temasta olmak ve hamile kalmak isteyenler için, bu pozisyon idealdir.
    KADIN ÜSTE
    Bu pozisyon en çok tercih edilen bir pozisyondur. Nedeni ise seks hızının kadının kontrolü altında olması, aynı zaman da kadının kendini özgür ve rahat hissetmesi sağlamasıdır. Bu pozisyon şekli kadının üste erkeğin altta olduğu pozisyon türüdür. Bu pozisyonun kendine özgü birkaç şekli bulunmaktadır. Kadının her iki diziyle erkeğin kalçasını sarabilir. Penisi içine aldıktan sonra ya dizlerinin üzerinde sekse devam eder ya da bacaklarını uzatarak devam edebilir. Aynı zamanda erkeğin üstünde dimdik oturarak da ilişkiye devam edebilir. Bu pozisyon erkek için de oldukça uyarıcıdır ve erkeğe kadının göğüslerini okşama imkânı verir. Bazen bu pozisyonda kadın erkeğe sırtını dönerek erkeğin üstünde olabilir.
    AYAKTAYKEN
    Genellikle biz de hızlı sek yapma izlenimi vermektedir. Aynı zamanda bu pozisyon acele, gizli ve rahatsız koşullarda uygulanmaktadır. Aslında güzel fakat zor bir pozisyondur. Penisin vajinaya girmesi sıkıntılı olabilir. Genelde kadınların boyları kısa olduğundan kadının ya merdiven basamağında ya da duvardan destek alması ile bu pozisyonda başarı elde edilebilinir.
    YAN YANA
    Bu pozisyon da oldukça keyifli bir pozisyon türüdür. Şekil olarak Bacakların makas gibi birbirine geçmesi diyebiliriz. Bu pozisyonun en güzel tarafı eşler in ağırlıklarını birbirlerine vermek zorunda kalmamaları ve rahatlıkla birbirlerine sarılabilmeleridir. Ancak bunun yanı sıra bazı eşler yeterli uyarı olanağı vermediğini düşünerek bu pozisyonu elverişsiz bulmaktadır.
    Arkadan
    Aslında bu pozisyon pek çok eş tarafından tercih edilmemekte ve eşler bu pozisyonu faklı yorumlaya bilmektedir. Sebebi de hem duygusallıktan yoksun, hem de “erkek egemenliğini” gösteren bir pozisyon görünümünde olmasıdır. Bu pozisyonda kadın dizlerinin üzerinde durmakta erkek de arkadan penisiyle vajinaya girmektedir.
    Konu içerisinde bunlarda var:ilk gece gerdek gecesi ,gerdek gecesi ne yapılır ,gerdekgecesi ,gerdek giyim ,gerdek gecesi pozisyonları ,gerdek gecesinde neler yapılır ,i,ilk gece pozisyonları ,gerdek gecesi neler yapılır ,gerdek gecesı ,gerdek ,ilk gece ,gerdek gecesi ve ilk gece pozisyonlari ,ilk gece gerdek gecesi pozisyonları